Spectre of the Gun (2)


Solda Kaptan Kirk ekibiyle bara giriyor, sağda Mr. Çehov ve barda karşılaştığı kadın.
Bunlar orada kendi aralarında konuşurken adamın biri gelir ve bunları tanır. "Hay Allah!  İke! Frank", Billy, Tom!." Bu arada duvardaki bir gazeteyi gören Kirk'ün beyninde bir şimşek çakar. Ne yazıyordu gazetede. Tomston, Arizona, Ekim 26, 1881. Kendi milletinin tarihini çok iyi bilen Kirk, -ki zaten Amerikalının ne tarihi olacak taş çatlasa 200 yıl- vakayı kavrar ve haykırır. "Earp'ler!" Bununla da kalmaz ve arkadaşlarına durumu şu sözlerle izah eder, mürettebatına hitap eder: "Durum şöyle. On dokuzuncu yüzyılın 'sonlarına doğru Arizona'da Tomston şehrini ele geçirmek isteyen iki parti vardı. Earp'ler şehir marşalıydı. Clanton'lar, bölge şerifi Billy Behan'ı tutuyordu. (Johnny olmalı) Ekim 26 tarihinde iki taraf çatışmak zorunda kaldılar." (Sanki Bedir muharebesi, herif her ayrıntısıyla biliyor) Bu arada bir kavga sesi duyulur. Yakınlardaki bir saloondan bir adam fırlar. Peşinden bir diğeri. Silahlara sarılırlar. Mamafih silaha ilk sarılan adamın karşısındakinin hareketi yıldırım gibidir. Beriki daha silahını çıkarmadan o ateşlemiştir bile. Ateş eden adam salona geri döner. (meyhaneye yani) Makkoy adamı muayene eder ve vefat etmiş olduğunu söyler. Yapılacak fazla bir şey yoktur. Cümle ekip cenazeyi yolun üzerinde bırakıp kaptanlarıyla beraber saloona yönelirler ve kapıdan içeri girerler.
Solda Earp biraderlerden bir tanesi. Wyat Earp olmalı, sağda barmen, Kirk'ün söylediklerine gülerken.
Salona girerler. (Yani meyhaneye. Bunu western terminolojisini bilmeyenler içün izah ediyorum) Burada onları tanıyanlar mevcuttur. Herkes, "Ooo Clanton'lar gelmiş" der. Ancak deminki mücadelenin katili de vardır mekanda. Ve ayrıca tatlı bir sürpriz, bir kadın Çehov'a sarılır ve onu dudaklarından öper. "Billy, sevgilim," der, "seni şehirden kovamayacaklarını biliyordum." Çehov halinden memnundur. Kaptan müdahale eder ama Çehov, "Kaptan, 'gittiğimiz gezegenlerdeki yerlilerle samimi ilişkiler kurun' diyen siz değil miydiniz?" der. Kirk etrafına göz gezdirdiğinde demin ki olayın müsebbibi şahsı görür. Bu Morgan Earp'dır. Uzun uzun ona bakar, salonda elektrikli bir hava esmektedir. Bir masaya oturular ve durum tesbiti yaparlar. (Bu macerada sürekli durum tesbiti yapmaları gerekmektedir. Bunu bir kez daha belirtme ihtiyacı duydum.) Tarihe göre OK Corral'da Earp'lar kazanacak Clanton'lar kaybedecekti. Fakat çevresindekiler kendilerini (yani Kaptan Kirk ve arkadaşlarını) nasıl Clanton olarak algılıyordu, bunu kontrol etmek isterler. Kirk yerinden kalkarak barmenin yanına gider ve şöyle der. "Bak bana kimim ben?" Barmen şöyle bir cevapla Kirk'e mukabelede bulunur: "Ike Clanton'sun tabii ki." Kirk durumu izah etmek için konuşmaya başlar. "Ben yıldız gemisi Atılgan'ın kaptanı James Kirk'üm. Aslında burada değiliz, gerçekte doğmadık bile." Tepki şaşırtıcı olur. Cümle salon kahkahadan kırılıyordur. Eşhastan birisi latife yapar hatta. "Doğduğuna bin pişman!" Kirk üniformalarını işaret ederek, giysilerinin bile onlardan (yani meyhanede toplanmış ahaliden) değişik olduğunu söyler. Ancak salondakilere bu hiç bir şey ifade etmemektedir. Madem ki bu senaryo Melkotlara aitti ve madem ki onlar ölecekti, üniforma gibi ayrıntıların önemi yoktu.
Kaptan Kirk şerifin ofisine gider ve durumu anlatır. Morgan Earp kıl kıl bakarken. Hay tipine senin.
Kirk bunun üzerine görüşmek için Earp biraderlerin olduğu yere gider. Halbuki James Blish'in hikayesinde böyle bir durum yoktur. Memleketimizde Altın Kitaplar'ın bastığı Uzay Yolu külliyatının "Uzayda Aşk" adlı cildinin 3. serüveninde bu vaka daha başka türlü anlatılır. Sadece Dr Mccoy, Doc Holliday ile görüşecektir. Gerçi CBS'nin çektiği episodda da Mccoy, Holliday ile görüşür, istişarede bulunur velakin arada farklar vardır. O kısımda (yani ilerleyen günlerde benim anlatacaklarımda)  her teferruatı ile işlenecektir işbu fark.
Hülasa, burada iki ayrı hikaye anlatmak durumundayım. Birincisi James Blish'in kitabındaki hikaye diğeri ise televizyon için çekilen bölüm. Televizyon için çekilen bölümde Kirk, Earp biraderleri ziyaret eder ve onlara yaptıklarının manasız olduğunu söyler. Bir hal çaresi düşünüyordur. Ancak karşısındaki angutlar bunu idrak edecek düzeyde değildir. (Elbette ki onlar Melkotların kuklalarıdır.)
Kirk ve Earp. Kaptan Kirk Morgan Earp ile. Kirk bıkkın ve vaziyete hal çaresi arıyor.
Earp'ler tam bir angut çıkmıştır. Kirk boşu boşuna onları iknaya mesai harcar. Elbette yaptığı bir işe yaramayacaktır. Bu kısımda hikayeyi anlatmayı kesip bir takım tesbitlerde bulunmak istiyorum. Earp'lar bizim memleketteki özellikle bizim mahalledeki kişileri çok andırıyor. Yukardaki büyük birader 15 sene evveline kadar Karşıyaka çarşıdaki ufak pasajda terzilik yapan Nizamettin amcaya benziyor. Ufak kardeş ise (bir önceki gönderide yani Melkotlar 2 bahsinde) yer alan ortanca kardeş (Virgil olmalı) ise bir müddet evimizin karşı köşesindeki bakkalı işleten Çorum'lu İsmail abiyi andırıyor. Televizyonda anlatılan kısma dönersek eğer, Kirk boşuna uğraşmaktadır. Her çabası nafiledir. Adamların halden ve durdan oturdan anladıkları yoktur. Öldürme içgüdüsü öylesine benliklerine işlemiştir ki en ufak bir şüphede silahlarına sarılmayı alışkanlık edinmişlerdir. Ve nitekim öyle olur. Kirk'ün anlattıklarından hiç bir şey anlamayan Earp biraderler silahlarına sarılır. Kirk'ün ellerini kaldırmaktan başka çaresi yoktur. Ve nihai hesaplaşma OK Corrall'da olacaktır. Bundan kaçış yoktur.


First edit: 31 Aralık 2012 Pazartesi Published: 09 Ekim 2013 Last Update: 28 Aug 2014 Orhan Berent Library