By Any Other Name

Gezegenden gelen imdat �ağrısını taharri etmek için inmişken birdenbire humanoidlerin varlığını algılarlar. İki kişi onlara doğru yaklaşıyordur.

Beşerriyet terakki mi ediyor yoksa tedenni mi? İşte cevaplanması gereken muazzam bir sual. Arada sırada bunu mülahaza ederim. Ve hatta ba'dehu münakâşa etmek de isterim birisiyle. Fakat ne mümkün, ne mümkün... Andromeda galaksisinden gelenler bize kısa ve net bir cevap vermişlerdir vakt-i zamanında... Kaptan Kirk ve ekibi ol seyyarede onlarla tesadüf etmiş, tam medeniyetlerini kıraat edeceği zaman ise onların ne fena ademler olduğunu ziyadesiyle idrâk etmiştir. Lakin artık çok geçtir. Gelelim vakanın nasıl olduğuna. Onlara bir anda Atılgan ekibinin yanı başında ispat-ı vücut ettiklerinde herkes çok şaşırır. Demek ki kainatın bu ıssız köşesinde humanoid canlılar vardı... Belki bunlar bir zamanlar buraya nüfuz etmiş kolonistlerdi... Evet, birkaç kişi böyle düşünüyor olabilirdi. Devamı gelecek...

Şu suali bir kez daha soralım. "Beşerriyet terakki mi ediyor yoksa tedenni mi?" Andromeda medeniyeti yani bize komşu olan galaksidekiler muhakkak teraki etmiş bir vaziyette bulunmaktaydılar. En azından herkesin ortak fikri bu olmamasına rağmen şüphesiz iş bu epizodda taharri edeceğimiz üzere bölümün (part) yazarı Jerome Bixby onların bizden üstün olduğunu varsayıyordu. Nitekim Kelvanlılar da gelir gelmez bu özelliklerini gösterrdiler. Aslında onlar bildiğimiz anlamda insan (humanoid) değildi. Sadece o kılığa bürünmüşlerdi. Peki buna sebep neydi? Sebep, bizim galaksimizi, yani adına Samanyolu dediğimiz bu yıldız kümesini ele geçirmek, kolonileştirmek ve nihayetinde sömürmekti. Unutulmamalıdır ki feza çağında sömürü düzeni hala vardı. Star Trek kainatında Klingonlular, Romulanlar ve çeşitli medeniyetler ulaştıkları yıldız sistemlerini hegomonyaları altına alıyorlar ve onları inim inim inletiyorlardı. Şimdi Kelvan'lılar  çıkmıştı. Köpeksiz köyde değneksiz gezer gibi kahramanlarımızın karşısına çıkmışlardı. Bir düğmeye bastıkları anda herkes felç olmuştu.

Herkes taş kesilmişti. Fakat öncesine, ilk başa gidelim. Seyyarede Kelvanlıları fark ettiklerinde burada insanların yaşayabileceğini görmüşler ve yıldız federasyonunu bu konuda haberdar etmek gibi bir düşünce akıllarından geçmişti bir anlığına. Kaptan Kirk hemen kendini tanıtmış ve onlara kim olduklarını sormuştu. Şunu önemle izah edelim. Gelenler iki kişiydi. Rojan ve Kelinda. "Ben James T. Kirk, Atılgan gemisinin kumandanıyım" demişti Kaptan Kirk. Ve ilave olarak onlara aldıkları imdat çağrısına geldiklerini söylemişti. "We came in answer to your distress call." Aldığı cevap ise şöyle olacaktı: "It was very kind of you to respond so quickly, captain. Now you will surrender your ship to me." Yani mealen şöyle diyor: "Çok teşekkür ederiz hızlıca geldiğiniz için, şimdi lütfen geminizi bana teslim edin!" Bak sen şu küstaha derler adama... Dağdan gelmiş bağdakini kovuyorsun! Ama Kaptan Kirk öyle demedi. Çünkü kibar bir adamdı ve iyi bir tahsil görmüştü. Sadece şunu der: "You have a very strange sense of humour, Mr..." Yani, "Garip bir espri anlayışınız var Bay..." 

"Fakat gördüklerimiz üzerine söylenecek şeyşey bunların zalim olduğu yönündedir Apaçık zulüm yapmışlardır Enterprise mürettebatına. Hatırlamak gerekirse eğer; bu hadise atide (istikbalde) şumul olacak lakin bir tv dizisi olmasından mütevellit mazide geçmiş bir vaka olarak algılanacaktır. Ancak bizim söylediğimiz söz bunun Kaptan Kirk ve ekibinin muazzez davasında sadece bir epizodluk yer tuttuğudur. Şüphesiz burada mazlum olanlar humanoidler, zalim olanlar ise Andromeda'dan gelenlerdi."

Gelin en başa dönelim ve aynı soruyu mütemadiyen kendimize soralım. Beşerriyet terakki mi ediyor yoksa tedenni mi? Andromeda galaksisinden gelenler bize kısa ve net bir cevap vermişlerdir vakt-i zamanında... Halbuki onlar bilmiyorlardı ki Atılgan'ın ve bizzatihi Kaptan Kirk'ün şöyle bir misyonu vardı: The five-year mission, to explore strange new worlds, to find new life and new civilizations, to boldly go where no one has gone before, to be intimate with aliens. Andromeda medeniyetinden gelenler insani nefislerini terbiye etmişlerdi, velakin kısa zamanda humanoid bir forma büründükleri onlar da şehvetin ve hırsın pençesine düşeceklerdi.

ÖZET: Ekip gezegene inmiştir taharriyat yapmak için. Vazifelerini ifa ederken birdenbire bir ademin yanında hatun bir kişiyle onlara yaklaştığını görürler. Kelvanlılar gelmiştir... Bu medeniyet o kadar terakki etmişti ki, bellerindeki kemer vasıtasıyla taşıdıkları cihazlar etraftakileri felç ediyordu. Tüm ekip kumanda kademesindekiler ve redshirts taş kesilmişti.  Redshirt şaşkın, fakat tam da o anda, yukarıda Atılgan feza gemisinde istila başlamıştır. İki tane Kelvanlı gemiye sızmış hem köprüyü hem de makina dairesini ele geçirmiştir... Kibirli ve genç bir Kelvalı oğlan köprüyü, kezban tipli bir kız da makina dairesini ele geçirmiştir.  Gezegendekiler derdest edilirler ve bir yere kapatılırlar. Mr. Spock hemen hücre demirlerini inceler. Bilinmeyen sert bir madenden yapılmıştır. Kelvan medeniyeti!